GÜVERCİNLER  
 
  YABANCI IRKLAR 02.05.2025 04:29 (UTC)
   
 

İRAN'DA GÜVERCİN IRKLARI

İran’ın bir çok değişik güvercin ırkları var. Bunların içinde en çok tanınanı dünya çapında İran Yüksek Uçucusu olarak bilinen ve İran’da Tahran güvercini olarak tanınan ırk. Bu kuşların yetiştiricileri için en önemli özellikleri maraton uçucusu (tippler gibi uzun saatler havada kalma) olmalarıdır yüksek uçuşları ve takla atma özellikleri (düz takla ve havada fişekli takla atma)  ikinci planda kalır. Hatta günümüzde takla atmaları bir dezavantaj olarak kabul edilip bu tür özelliklerin ırktan çıkarılmasına çalışılmaktadır. Maraton türü yarışlara Gırobandi denir. Renk olarak genelde mavi kırmızı ve gümüş renklerinin beyaz üzerinde dağılımı görülür. Bu renkler çoğunlukla kaplan, heybe ve akbaş kalıplarında görülsede ırkta renk ikinci planda olduğu için genelde net değildir.

Vücut yapıları oldukça kuvvetli olan bu kuşlar irilik bakımında bizim takla ırkımızla posta arasındadır. Irkın içinde damara bağlı olarak büyük cüsse farklılıkları görülür. Yine damara bağlı olarak oyun farklılıkları, ender düz takla atanından havada fişekli oynayanına ve çoğunlukta olan hiç oyun göstermeyenine kadar, vardır. İran yüksek uçucusunun kökeni oldukça eskilere dayandığı halde (7. yüzyıl, o zamanın haber güvercinleri)  şu anki halinin atalarından çok farklı olduğunu atalarını bilmeden rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun nedeni yetiştiricilerin her zaman daha dayanıklı ve güzel renkli ırk arayışında olması ve bu tür kuşların devamlı ırka kırılmasıdır. Öyleki ırkın bireylerindeki gevşek tüy yapısı bunu açıkca belli etmekteysede en bariz özellik, özellikle taklası az veya hiç olmayan damarlarda, bizde İspir diye anılan ve Mısır’ın ulusal güvercin ırkı olan Mısır Kırlangıcı (Egyptian Swift)’nın kendine has kanat yapısının özellikle erkek kuşlarda tüneklerken görülebilmesidir. Kuyruk genelde 12 tüyden oluşur ve enderde olsa 13-14 tüylü kuşlar görülebilir. Kuyruk üstü hepsinde mevcuttur. Kafa yapıları yine damara göre değişsede genelde iri kafa ve uzunca gaga yapısı tercih edilir. Resesiv olsada arka tepe az sayıda bulunur. Arka tepe külah şeklindedir. Paçasız olan bu ırkta çok ender olarak bileğin üstünde tüylere rastlanılır. Bu yetiştiriciler tarafından istenilmeyen bir özelliktir.

 

Uçuş tarzları kuvvetli olasada her maraton ırkı gibi yavaştır. Tippler gibi yelkenleme hareketleri bulunmaz. Kuşların enerjilerini tasarruflu kullanmaları amacıyla yavaş uçmaları istensede kanat çırpmadan rüzgarı kullanmaları kabul edilmez ve bu tür eğilimleri olan kuşlar filodan uzaklaştırılır. Irkın iyilerinin tek uçuşu tercih etmeleri dikkati çeker. Uçuşa başladıktan belli bir süre sonra bu tür kuşlar filodan ayrılırlar ve tek uçmaya başlarlar. Sinekte gözden kaybolur, arada bir kendilerini gösterirler. Irkın iyisi 4 ile 8 saat arası ve üstün nitelikte olanları 8 ile 11 saat arası uçar. Bu uçuş saatlerini öteki maraton ırklarının rekorlarıyla karşılaştırmak yanıltıcı olabilir.

Bunun nedeni, İran yüksek uçucusunun öteki ırklar gibi bütün yıl uçurulmamasıdır. Hatta, bu kuşlar neredeyse bütün yılı kanatları ve kuyrukları kesik olarak geçirirler. Uçurulmaları yılda sadece bir aydır. Haziranın 21inde kanatları hazır olacak şekilde makaslı kanat ve kuyruk tüyleri 50 gün önceden çekilir. Bu tarihten itibaren her gün daha uzun süre uçurulmak suretiyle eğitime tabi tutulup aynı zamanda yıl boyunca depolanan yağlar eritilir. Haziranın 21iyle Temmuzun 21i arasında seçilecek bir gün yapılacak şampiyonaya hazırlanırlar. İlk 45 gün damın üzerine gerilen ağ ile kuşların havalanmaları engellenir. Amaç taze olan kanat tüylerinin zedelenmemesidir. Bu süre içinde protein yüzdesi yüksek olan tahıllarla beslenirler.

Takip eden 5-7 gün süresinde ağ kaldırılır ve kuşlar her sabah bir kaç saatliğine dama bırakılır. Bu safhada yem kısıtlamasına geçilir ve kuşlar günde sadece bir kere beslenir. Bu süre sonunda kuşlar uçuşa hazır duruma gelirler. Eğitim 6 gün üst üste uçuşla başlar. Amaç zayıflayan ve yağlanan kasların açılmasıdır. 6 gün sonrası 2 gün uçuş ve 2 gün istirahat sistemine geçilir ve eğitim süresince kuşlar akdarı ile beslenir. Şampiyonanın ilk safhası hakemlerin seçimi, şampiyona gününün belirlenmesi ve yetiştiricilere kuşlarını havalandırmaları için verilecek zaman diliminin kararlaştırlımasıdır. Her yetiştiriciye bir hakem tayin edilir ve beraber orta hakemi seçerler. Şampiyonaya katılan yetiştiriciler 101 ile 401 güvercinden oluşan filolar uçurduğu için kuşları havalandırma zamanı önemlidir. Bu zaman dilimi uçurulacak filonun büyüklüğüne göre belirlenir. Bunun dışında her yetiştiricinin kaç tane Zeer Payi denen (yerde dolaşacak) kuş bulundurabileceğine karar verilir. Bu kuşların kanatları kesiktir ve amaçları havadaki kuşların yorulduklarında dama çekinmeden inmelerini sağlamaktır. Yarıştan bir iki gün önce uçurulacak filodaki bütün kuşların kuyrukları damgalanır.

Uçuş sırasında atmaca salıdırısına uğrayan kuşların zamanlaması sayılmaz. Bu kuraldan dolayı kuşları saldırıya uğramayan yetiştiricilerin dezavantajda kalmalarını engellemek için, bu yetiştiricilerin uçurduğu filolardan ilk inen kuşun zamanlaması sayılmaz. Bunun dışında uçurulduğu damın dışında her hangi bir yere atan kuşun zamanlaması filo zamanlamasına eklenmez. İnen kuşların hemen salmaya girmesi istenir. İndikten sonra tekrar uçan kuşların zamanlaması silinir ve bu hareketi yapan kaç kuş varsa o sayıda en son inen kuşların zamanlamaları iptal edilir. Geriye kalan kuşların her birinin toplam uçuş saati bir birine eklenir ve filoda kaç kuş varsa (başka yerlere atan veya yeniden uçuşa geçen kuşlarda dahil olmak üzere) o rakama bölünüp filonun averaj zamanlaması alınır. En uzun zamanlamaya sahip yetiştirici şampiyonayı kazanır.

Tahran türü kuşları maraton yerine taklası için yetiştiren yetiştiricilerde bulunmaktadır. Bu tür kuşlar aynı ırk olsalarda üretim amaçları farklılığı nedeniyle zamanla fiziksel farklılıklar göstemiştir. Maraton kuşlarına göre daha küçük olan bu kuşlarda kafa ve gaga yapısıda küçükçedir.

Takla performansı için beslenen Tahran kuşları

Tahran'da beslenen bir başka ırkda Şahrestoni adıyla tanınır. Bu tür kuşların beslenme amacı bizim Güneydoğu Anadolu'da görülen güvercin savaşlarına benzer. Diğer yetiştiricilerin kuşlarını yakalamak için uçurulan bu kuşlar bir çok ırktan oluşur. Tahran'daki filo ırkları Arap ve Türk filo ırklarından tamamen farklıdır. Uçuşları fazla yüksek veya uzun süreli olmaz. Bu tür kuşların diğer ırklardan en farklı özellikleri yetiştiricilerinin ıslıklarıyla hareket etmeleridir. Her yetiştiricinin düz uçuş, sola dönüş, sağa dönüş, belli bir yükseklikte harmanlama, diğer filolara karışma, diğer filodan ayrılma ve iniş için ayrı komut ıslığı vardır.

Filo ırkları

Bu iki ırkın dışında İran'da beslenen diğer ırklardan bazıları;

Par-Par Tabrizi ırkı Tebriz'de genellikle Türk ve Türkmen asıllı yetiştiriciler tarafından beslenir. Paçaları oldukça büyük olan bu taklacı ırkın aslı eski Diyarbakır taklacılarına dayanmaktadır. Beslenme amacı  canlı renkleri ve paçaları olan bu ırkta zamanla takla ve uçma özellikleri azalmıştır.

Par-Par

Sineh rengi ve Tippler benzeri uzun uçuş sitili için Hamedon şehrinde yetiştirilen bir ırktır.

Sineh

İsfahan ismiyle anılan şehirde posta usulü yetiştirilir. İsfahan yetiştiricileri bu ırkın dünyada Lahor adıyla bilinen ve orijini Pakistan'dan geldiği kayıtlara geçmiş olan ırkın atası olduğunu idda ederler. Irkın Hindistan'a 19. yüzyılda İsfahan'dan götürüldüğü anlatılır. Göze hoş gelen renklerinin dışında akıllı olmaları ve yüzlerce kilometre uzaklıklardan evlerini rahatca bulabilmeleri istenilir. Uçuş tarzları postalara benzer kuvvetli ve hızlıdır. Bu ırk isfahan'ın dışında Şiraz'da da beslenir. Günümüzde sadece mavi ve siyah renkleri mevcuttur. Narin ve orta büyüklükte bir yapısı olan bu ırk paçasızdır ve arka tepeli olabilir.

İsfahan

Şiraz taklacısı İran'ın orta bölgelerinde popüler olarak beslenen rengi yetiştiricilerin ön planda tuttuğu bir taklacı ırktır. Paçalı ve paçasız olabilen bu ırkın renk oluşumunda hatalar yetiştiriciler tarafından kabul edilmez. Arka tepe sadece Tahran kuşlarından olduğu gibi sivri külah yapılı olur.
Şiraz'ın renk varyeteleri;

Kafa (Kaleh)

 

Ak kanat (Sineh)

 

Ak kuyruk (Dom-Sefid)

 

Kuyruk (Domdar)

Toğiy ırkı İran'ın en eski ırklarından birisidir. İran'ın batı ve güney kısımlarında popüler bir ırktır. Rengi için beslensede damarına bağlı olarak iyi uçucudur. Hem paçalı hem paçasız çeşitleri yetiştirilen bu ırktada sivri arka tepe görülür.

Toğiy

Hamedan Taklacıları sadece heybeli renklerde gelir. Bu ırkın en önemli özelliği güzelliğidir. Renklerin kanatlardaki dağılımı, paçaların uzunluğu ve tepelerinin püsküllü uçları kadar fiziksel yapılarıda önemlidir. Yetiştiriciler ırkın narin yapısını korumaya özen gösterirler.

 

SIRP YÜKSEK UÇUCUSU

GENEL BİLGİ:
Irkın genel özellikleri; yüksek uçucu olması, uzun saatler uçması (en az 4 saat), daire çizerek uçması (50 ile 200 metre çapında daireler çizerek uçuş) ve filo halinde uçması (5 ile 14 kuşdan oluşan filolar).
Irkın uçuş özelliklerinin öne çıkması için ideal hava şartları 18 ile 30 derece arası sıcaklık ve kuzey-batı rüzgarlarının (saniyede 1 metre) mevcut olmasıdır. Kupa filoları uçuşa muazam bir şekilde 50 ile 200 metre çaplarında daireler çizerek başlarlar. Uçuşları kesintisiz bir yükseliş içindedir. Filo en az 5 kuşdan oluşmalıdır. 30 dakika sonunda filo sinekte (bulutlarda) olacak bir yüksekliğe ulaşmış olmalıdır. Bu yüksekliğe iki saat içinde ulaşamazlarsa diskalifiye olurlar. Bu yükseklik kuşların kanat çırpışları görülemiyecek bir seviye çıktıklarında kabul görür. Gök yüzünde nokta gibi görünmelidirler. Filo, bu yükseklikte en az 5 saat kalmalıdır. Averaj uçuş 5 ile 7 saat arası sürebilir. İdeal hava şartları dahilinde filonun uçuş yüksekliği 800 ile 1500 metre arasında değişir. Bu yükseklikte kuşlar bulutların hizasında hatta üstünde uçup gözle görülemez hale gelebilirler. Bu görünmezlik 2.5 ile 5 saat arası devam edebilir. Bu zaman sonrasında filodaki kuşlar gruplar halinde veya hep beraber alçalmaya başlar. İniş hızlı bir şekilde olabileceği gibi yavaş yavaş veya belli seviyelere alçalarakda oluşabilir. Bu iniş genelde 15 dakika ile 2 saat arası bir zaman alır. Belli seviyelere alçalarak iniş filonun bir iniş seviyesi gösterdikten sonra bir süre bu seviyede uçması ve daha sonra belli bir seviye daha iniş göstermesi şeklindedir.

Genç kuşlar ilk uçuş sezonlarında, iyi bir eğitimle, 3 ile 6 saat arası uçabilirler. 3 ile 4 yaş arası kuşlardan beklenilebilecek en iyi zamanlama 15 saat civarındadır. Yugoslavya'da bir çok Sırp Yüksek Uçucusu klübü yıllık kupa yarışları düzenler ve bu yarışlar sırasında sadece kuşların sinekte harcadığı zamanlamayı puanlar. Bu ırk üzerine ilk klüp 1910 yılında kurulmuştur.

Sırp Yüksek Uçucuları aynı zamanda güzellik yarışmalarında iki kategoride gösterilir; Spor ve standart. Spor kategorisinde kuşun uçuş zamanlaması puanların 80% ine, görünüşü ise 20% ye tabi tutulurken, standart kategorisinde puanların 100% ü  görünüş üzerinedir.

STANDART:
Bu ırkın en önemli özellikleri: Yüksek uçuş, uzun zaman havada kalma, grup olarak daireler şeklinde uçumak ve genel görünüştür.
Geldiği Ülke: Sırbistan ve Yugoslavya.
Genel Görünüş: Orta küçüklükte, sıkı yapılı, düz ve dik bir göğüs yapısına sahip. Her zaman uçuşa hazır bir görünümü olmalı.
Kafa: Uzun ve dar bir yapının yanında üst kısmı düz bir yapıya sahiptir. Alın gagaya düzgün bir açıyla girer. Tepenin her kısmı aynı yükseklikte ve kafanın hafifce üstünde görünecek kadar uzun olmalıdır.
Gaga: Orta uzunlukta, aşağı doğru meyilli ve kıvrık. Burunüstü alınla aynı açıda ve kuşun rengine göre renklenmiş olmalıdır. Koyu kuşlarda renkli, ötekilerinde kemik rengidir.
 

Vücut: Kısa ve sağlam bir yapıya sahip olmalı. Sıkı ve kaslı olmalı. Yerden yüksekliği kısa olmalı. Sıkı bir tüy yapısına sahip olmalı.
Gözler:
İnci gözlü ve bebeği olabildikçe küçük olmalıdır. Gözler kafatasının orta kısmının hemen önünde dengeli bir şekilde bulunmalıdır.
Boyun: Sıkı ve sağlam bir yapıya sahip olmalıdır. Kafadan gövdeye doğru hafifce bir genişleme göstermelidir. Gövdeyle orantılı olmalıdır.
Kuyruk:
Kısa ve sıkı 12-14 tüyden oluşmalı. Yere yakın taşınmalı.
Kanatlar: Uzun ve kuyruk tüylerinin sonuna yetişecek şekilde olan tüyler, kuvvetli bir yapıya sahip olmalı. Kuyruk üstünde taşınmalı. Tüyler geniş ve bir birinin üstüne binecek şekilde olmalı.
 

Ağırlık: 170 ile 250 gr. arası.
Bacaklar ve Ayaklar: Paçasızdır ve bacaklar kırmızı renk olmalıdır.
Renk ve renk dağılımları: Bütün renk ve renk dağılımları makbuldür.
Kusurlar: Paça görülmesi. Yuvarlak kafa yapısı. Uzun veya sıska vücut yapısı. Yüksek yapı. Çok iri vücut yapısı. İnci rengi dışında göz rengi (beyaz ve akbaşlarda kara göz geçerlidir). Başka ırklarla kırılmış olmanın her hangi bir belirtisi.

KISA TARİH: Sırp yüksek uçucusunun geçmişi yeterli şekilde araştırılmamıştır. Orta çağlarda Türk'lerin Sırbistan'a getirdiği güvercinlerin Yunan ve Macar ırklarına kırılmasıyla elde edildiği ırkın eski tarihi bilgisidir. Fakat, Sırp Yüksek Uçucusunun tarihini araştırırken, Jovan Martinivoiç müthiş bir bilgiye rastlamıştır; Sırp yüksek uçucularının atası illirian güvercinidir (Columba İlliyrica). 
 

Klasik Archangel Irkı, Columba İlliyrica (Ülkemizde Cinperi olarakda bilinir)

Babilon İmparatorluğunun sona ermesinin ardından bir grup kabileler Anadolu ve Trakya yoluyla Balkanlara gelmişlerdir. Yunanlı ve Romalı lardan oluşan bu grup sonradan İllirian'lar adını almıştır. İllirian'lar bu bölgeye gelirken beraberlerinde Babilon'un kutsal ırkınıda getirmişlerdir. İllirian devleti bayağı büyüktü; Batıda Adriyatik sahilleri, kuzeyde bu günün Slovakya'sı ve Hırvatistan'ı, doğuda Danube ırmağı ve batıda Moldova, güneyde de Kosova, sınırlarını oluşturuyordu. 6. yüzyılda güney Sırpları bu bölgeye göç etti ve bu parlak, canlı tüylü ırka büyük ilgi gösterdi. 13. ve 14. yüzyılda İllian güvercini "Archangel ırkı" olarak Sırp manastırlarında yetiştirildi.

1389'da gelen Osmalı ordusu Sırp ordusuna ağır kayıplar verdirmiştir. Bunun takibi olarak bütün Sırbistan Osmanlı eline geçmiş ve bir çok Sırp kuzeye göç etmek zorunda kalmıştır. Bu göç sırasında Sırplar Archangel ırkını kuzey ülkelerine götürmüş ve oralarda yayılmasını sağlamıştır. Sırbistan'ı ellerinde tuttukları süre içinde Türkler, çoğu taklacı olan (tepesiz), bir çok güvercin ırkını buraya getirmişlerdir.  İllian güvercininin bu ırklarla kırılması sonucu Sırp yüksek uçucusunun oluşumu başlamıştır. O zamanlarda bu kuşlar genellikle Belgrad, Nis, Smederevo ve Krusevak gibi şehirlerde tutulmuşlar. Türkler bu ırkıda kendilerine mal etmiş ve adını "faslıje" veya "tafesi" (tepeli demektir) olarak koymuşlardır.
 

Sırp yüksek uçucusunun yaratılışı sırasında yetiştiriciler daireler çizerek yüksek ve uzun süre uçan bir ırk yaratmaya çalışmışlardır. Uçuş sırasında takla atan bütün kuşlar bu ırktan çıkarılmıştır. Bu işlem sırasında yetiştiriciler kuşların dış görünüşüne önem vermemiştir. Bu nedenle her renkte ve renk karışımında kuşlar üretmişlerdir. Bunun yanında ırkın bir çok varyeteside mevcuttu. Bütün bunlar uzun süre ırkın bir standardının yazılmasını olanaksız kıldı.

Irkın ilk standardı 1972 basılmıştır. 1973'de Sırp Yüksek Uçucuları Sombor Uluslar Arası Güvercin Show'unda gösterilmişlerdir.
Günümüzün Sırp Yüksek Uçucusu, vücut, kafa ve tepe yapısı olarak Archangel ırkını andırmaktadır. Özellikle koyu bronz renklileri.

Bu kısa tarih bilgisi Josip Pekanoviç tarafından yazılan "Golubovi Letaci" (Uçucu Güvercinler) kitabından tercüme edilmiştir.
Fotoğraflar arkadaşımız Sinan Solaklar'ın kuşlarına aittir.

Çeviri; Uğur Kurt GÜRSU

Not: Bu ırkın geçmişi hakkındaki tarihi bilgilerin Golubovi Letaci kitabının basılmasından sonra değişmesi ilginç. Benim kişisel görüşüm; bu değişimin ırkın Türkler le ilgisini azaltmak gibi bir amacı var. Orijinal bilgi Sırbistan'a gelen bir Türk ırkınına Yunan ve Macar ırkları sokularak yapılan çalışmalar sonucu elde edildiği iken. Türk bağlantısının ikinci plana itildiği başka bir bilgi ortaya çıkıyor ve ırkın tarihi olarak kabul ediliyor. İlginç olan başka bir olay ise Josip Pekoviç'in yazdığı kitapların içeriğinin Golubovi Novije Rase kitabının yazarı Bora Vasiç'in verdiği bilgilerle içli dışlı olması. Josip Pekoviç'in Sırp Yüksek Uçucusunun tarihindeki değişiklikleri yapma teşebbüsleri zamanında Bora Vasiç dünya ya Dolapçı ırkımızı Pristina Roller, İzmir makaracısınıda Sarajevo Roller olarak tanıtma çabaları içindeydi. Bu bağlantı Sırp ırkı hakkında verilen bilgilere şüphe ile bakmama neden olunca, Jovan Martinivoiç'in tarihi araştırma yaparken rastladığı müthiş bilgiyi araştırmak istedim. Martinivoiç'in rastladığı bilgi, 1884 yılında, Kosova'nın Pec (Pek) şehrinin tarihi sulama sistemlerinin Babilon sulama sistemlerine benzerliği üzerine yaptığı çalışma amacıyla ziyaret eden İngiliz arkeolojist A. J. Evans'ın Belgrat'da bir güvercin yetiştiricisiyle yaptığı konuşmanın bir parçası. Babillon aşığı Evans'ın Kosova'da su kanallarının yanında İllirian çoban köpeği, mezapotamya ırkı benzeri eşşek ve küçük atlarada rastladığını anlatan bu kısımda Evans'ın güvercin yetiştiricisine "Eğer güvercinlerinizin atalarını görmek istiyorsanız, Pee (kitabın bir önceki kısmında Pec ve Pek olarak bahsedilen şehirle aynı isimin yazı hatası olabilir?) şehrine git. Orada bunların atası olan İllian Güvercinini görebilirsin" demesi. Konuya milliyetçi bir bakış açısıyla bakması meşhur olan Pekanoviç'in bir başka buluşu ise taklacı ırkımızın da yine İllian güvercininden geldiği. Maalesef bu konuda Sırp Yüksek Uçucusu hakkında gösterdiği kaynak kadar bile bir açıklama yok.

Bu ırkın Türklerle ilişkisi üzerine beyin jimnastiği yapmak istenirse TGYB forumlarında bahsedilen iki değişik noktanın göz önünde bulundurulması gerektiği düşüncesindeyim:

1) Festakkalılar: Denizli'nin Çal ilçesinde köylüler tarafından Katal kuşu ve şehir merkezindekilerinde Köy kuşu ismiyle andıkları kuşların Sırp yüksek uçucusu ile ilişkisi olup olmadığını irdelemek ilginç bir araştırma olabilecek kapasitede bence.
 

Çal'ın Katal Kuşları, Festakkalılar

Irk hakkında arkadaşımız sayın İskender Damgacı'nın bizlerle forumda paylaştığı bazı bilgiler;
"Katal kuşlarıyla Sırp yüksek uçucularının aynı kuşlar olduklarını söylemek gülünç bir iddia olur. Bununla beraber Sinan bey'in verdiği bilgilerle benim Katal kuşları hakkında yüzeysel bildiklerim arasında yakın olanlar var. En iyisi bende katal kuşlarıyla ilgili bilgi ve gözlemlerimi aktarayım. Belki gelecekte yapılacak çalışmalara bir yararı olur.

Katal kuşları adıyla bildiğimiz güvercinlerin tamamı tepelidir. Büyük çoğunluğu üstten bakıldığında 90 derece köşeli görünen festakka adı verilen bir arka tepeye sahiptir. Sırp yüksek uçucuları gördüğüm kadarıyla parmak tepe formundalar. Onlara eskiden sırbistan bölgesinde Türkler tarafından "Feslice" adının verilmesi acaba bu sebepten olabilir mi? İlginç bir konu...

Katal kuşları pırıltı duyarlılığı olmayan kuşlardır. Hava marifetleri yoktur. Yavaş kanat atışlarıyla yuva üzerinde dar dairelerle uçarlar, fazla yükselmezler. Kümeste barındırılmazlar. Köy evlerinin saçak altlarında yapılmış tekdüze follarda yuvalandırılırlar. Çok iyi yavru bakıcısıdırlar. Dönek yetiştiren arkadaşlarımızdan bazıları tel salmalar yaparlar ve Katal kuşlarına burada yavru baktırırlar. Yuvalarına ve yavrularına karşı çok iştahlıdırlar. Dişiler bile yuvaya çıktıklarında ve yavruya bakmadan önce gürül gürül öterler. Abartılı biçimde kanat açıp kuyruk sürürler. Yanlarına yaklaşıldığında veya bir yere kapatıldıklarında sürekli vuklama sesleri çıkarırlar.

Paçasız, dik duruşlu, orta irilikte sağlam bünyeli kuşlardır. El değmeden çoğalırlar, ne verilirse onunla yetinirler. Tam bir köy-bahçe kuşudur. Öncelikle Çal sonrada Çivril ilçemizde evlerde çok yaygındır. Alınıp satılmazlar, maddi değerleri yok hükmündedir. Köylerde tanıdığınız varsa ancak geceleyin merdiven kurup yakalayarak bu kuşlara sahip olabilirsiniz

Çal ve Çivril ilçelerimizin halkı Kayı boyundandır. İki ilçenin arasında yer alan eski panayır alanında sadece tarihi bir minare kalıntısı ayaktadır ve bu bölgeye Kayı Pazarı denilir. Kayı boyu mensuplarının bölgeye girişi yaklaşık 1230'lu yıllardır. Bu bilgileri şunun için aktarıyorum; Sırbistan bölgesine göç eden/yerleştirilen eski Türkler eğer Kayı boyundansa Katal kuşlarının Sırp Yüksek Uçucuları'nın atası olma olasılığı artar. Bu bir tahmindir, kişisel düşüncemdir. "

2) Trabzon Tepelileri: Yine TGYB forumunda Avustralya'dan arkadaşımız sayın Engin Salim Gürkan'ın bizlerle bu konu hakkında paylaştığı tecrübelerinde, Avustralya'ya o zamanlar soyları neredeyse kaybolmak üzere olan Trabzon asıllı 4 damar götürdüğünü ve bu 4 kanı birbirine kırarak Sırpların getirdiği kuşlardan daha üstün uçuşa sahip olanını uçurduğunu söylüyor. Engin arkadaşımız Avustralya'da şu an Yugoslavya'dan gelme 6 soy olduğunu ve bunların 4 ünün bbahsedilen Trabzon kuşları ile aynı özellikleri taşıdığını anlatıyor. Bu Trabzon asıllı kuşların geçmişinden bahsederken, Engin arkadaşımız "Benim yaşlılardan dinlediğim Osmanlının Balkanlar'a gönderdiği insanları korumak amacıyla Lazları seçmiş olması ve buralara giderkende bu askerlerin ailelerinin bu kuşlarıda yanında götürdükleri" diyor.

İspanyol Pika Güvercini

Spanish Modern Thief Pauter
(Modern İspanyol Hırsız Baloncusu)

İspanya'nın Seville şehrinde 2005 yılında yapılan Suelta yarışından bir görüntü.
Fotoğraf Rene Kruter tarafından çekilmiştir.

Suelta isimli yarışlarda uçurulan Palomas Deportivas (Güvercin Sporu), kısa ismiyle Pica (Pika olarak okunuyor), İspanya'nın yerli ırkıdır. Zamanla bu ırk diğer İspanyolca konuşan ülkelerin yanında Hollanda ve Amerika Birleşik Devletleri'ndede beslenmeye başlanmıştır. Bazı showlarda gösterisi yapılsada Pica için bir show standardı yok. Tamamiyle bir performans ırkıdır.

Orta büyüklükte olan bu ırk oldukca ateşlidir. Suelta yarışlarında kuyruğuna beyaz tüy bağlanmış bir dişi kuş uçurulur. Bazen 100den fazla canlı renklerle boyanmış erkek kuşlar dişinin ardından uçurulur. Amaçları dişiyi uçuruldukları kümesteki bölmelerine geri getirmektir. Şampiyon kuşun ödülü çoğu kez 10 bin Euro civarındadır.

Dişi kuş erkeklerden kurtulmak için kendini bir ağaca atıyor, Seville 2005

Şampiyonadaki bütün kuşlar sahiplerine özgü renk karışımıyla boyanır. Hangi kuşun kime ait olduğunu belgelemek için, yarış öncesi, Suelta yöneticileri tarafından bütün kuşların taşıdığı renkler her kuş için hazırlanmış şablonlara kayıt edilir. Bir nevi renk haritası belirlenir.

Boyanmış Beyaz Erkek

Kaplan Erkek

 

Mavi Dişi

Karaçil Dişi ve Arap erkek

Bu yarışın amacı erkek kuşun dişiye kendisini eş olarak kabul ettirmesi ve kutusuna beraberinde getirmesidir. Bunu başaran erkek en büyük aşık olarak tanındığı gibi aynı zamanda değeri bir o kadar artar. Kuşlar salındığında hakem onları şehirde takip etmeye başlar ve verdiği puanları telsizle Suelta genel merkezine bildirir. Yarış boyunca dişi kuş ile temasa geçen her erkeğe puan verilir.  Eğer erkeklerden hiç birisi dişiyi yuvasına getirmeyi başaramazsa, en fazla puan alan erkek kuş şampiyon ilan edilir. Bu yarış bazen günlerce sürer.

Suelta yarışlarında dişinin arkasından bırakılan erkekler hemen dişiyi takip etmeye başlarlar.
Fotoğraflardaki dişi kuşun kuyruğundaki beyaz tüylere dikkat ediniz.

Erkek kuşaşlar dişiyi çok yakından takip ederler. Dişiye en fazla yaklaşan erkek hakemden puan alır. Karışık ve detaylı bir puanlama sistemi mevcuttur. Erkek kuşlar istekli, akıllı, güçlü, kahraman ve çok iyi kondisyonda olmak zorundadır.

 

Yarış sonrası erkek kuşlar sahiplerine verilmek üzere seçilirken, Seville 2005

 

Suelta eğitimi: Erkeğin kuyruğunda beyaz tüy taşıyan dişiye kur yapmaya alıştırılması.

 

Suelta öncesi boyanmış erkek dişiye kur yaparken.

 

Suelta öncesi erkek kuşların ortadaki dişi ile kızdırılması.

 

İki Pica'nın hikayesi

İlginç hikayeleri olan bu iki Pica Hollanda'dan Rene Kruter'in kuşları

Soldaki beyaz kuşun ismi "Fighter" (Dövüşçü, boksör gibi bir anlamda). Rene bu kuşun hiç bir şeyden korkmadığını söyler. Kendisini yemeye çalışan atmacadan bile. Rene'nin komşusu olayı baştan sona izler. Uçan Fighter'e atmaca saldırır ve beraber yuvarlanarak komşunun bahçesine düşerler. İster inanın ister inanmayın, yere düşer düşmez Fighter atmacayla kavga etmeye başlar. Atmacaya kanat vurmasının yanında bir ara atmacayı enseden, Pica usulü, yakalar. Kavga bir saate yakın sürer ve iki kuş Rene'nin bahçesine yuvarlanıp çalıların arasında kaybolurlar. Komşu kuşun öldüğünü düşünür, fakat o akşam Rene eve geldiğinde yüksek derecede kan kaybetmiş, omuzunda büyükce bir parça kası atmacaya kaptırmış Fighter yuvasındadır.

Sağdaki fotoğraftaki kara kaplanın adı Radyo dur. Radyo İspanya'nın Seville şehrinde domuş. Babası ülke şampiyonu Mont Blanc. Radio Rene'nin en iyi uçan kuşuymuş. Rene, Hollanda gök yüzünün hakimi odur dermiş. Bir kaç yıl önce Radyo bütün gün sonra salmasına göğüs kemiği ve iki bacağı kırık şekilde geri gelir. Nasıl olduğunu kimse bilmez. Rene Radyo'yu veterinere götürür ama veterinerinde fazla umudu yoktur. Yinede göğüs kemiğini yerleştirir ve bacaklarını alçıya alır. Rene Radyoyu iki hafta boyunca bir bayan çorabıyla sarılmış şekilde yuvasında iki yavrusunun üstünde askıda tutar. Yem ve su erişebileceği uzaklıktadır. Bu zaman süresince Radyo hem kendine bakar hemde yavrularını besler. 

Rene Pica'larını dernek üyelerine gösterirken.

TİP IRKI GÜVERCİNLER

Dünyada “Tippler” adı ile tanılan bu güvercinlere, ülkemizde İngilizce’den kısaltılarak kısaca “Tip” adı verilmektedir. Ülkemizde yerli bir ırk olmayıp tamamen ithaldir. Son yıllarda yurdumuzda da yetiştirilmeye hatta kuş pazarlarında bile rastlanmaya başlanmıştır. Tippler kelimesi İngilizce’de “Akşamcı” anlamına gelmektedir. Bu kelime İngiltere’de olduğu gibi bizde de akşamdan akşama içkisini yudumlamayı adet haline getirmiş kişiler için kullanılan bir değimdir. Bu güvercinlere akşamcı denmesinin nedeni, bu kuşların gece de uçuşlarını sürdürebilmelerinden kaynaklanmaktadır.

Tip ırkının orijininin Asya kökenli ve Hindistan – Pakistan merkezli olduğu bilinmektedir. Asya kökenli güvercin ırklarının bir çoğu gibi bu ırkın da sonradan Avrupa’ya gönderilmiş olduğu bir gerçektir. Ünlü gezgin Marco Polo, 13. yüz yılda bu olaya tanıklık edenler arasındadır. Daha sonradan ipek yolu rotası boyunca özellikle 16. yüz yılda çeşitli güvercin ırklarının Avrupa’ya taşındığını bilinmektedir. Güvercinlere olan merakları ile bilinen Moğol hükümdarlarının bu konuda önemli rol oynadıkları bilinen bir gerçektir. Tip ırkının da bu hükümdarlar aracılığı ile ilk kez İngiltere’ye  gönderilmiş olduğu düşünülmektedir.

İngiltere’de Manchester kentinin güneyinde yer alan ve küçük bir kasaba olan Macclesfield’de bu güvercinlerin eski dönemlerden beri var oldukları bilinmektedir. 1875 yılında Cumulet ve bazı taklacı türlerin melezlenmesi sonucu elde edilmiş bir ırktır. Tip ırkı güvercinler, eski dönemlerde ipek üretimi ile tanılan bu kasabadan diğer komşu illere de yayılmıştır. Özellikle Sheffield’da yaygınlaşmışlardır. Bu nedenle Sheffield ve Macclesfield Tipplerleri bilinen iki ünlü Tippler türüdür. 1930 yıllarda var olduğu bilinen Sheffield hayvan pazarında Tippler yetiştiricileri toplanmaktaydılar. Bu hayvan pazarı 1939 yılından sonra II. Dünya savaşının başlaması ile birlikte ortadan kalkmıştır. Sheffield’da “Macs” adı ile anılan Macclesfield Tipplerleri, daha iyi gece uçuş özellikleri kazanabilmeleri için farklı güvercin ırkları ile kırılarak geliştirilmişlerdir. Bu kırılmalar sonucu gösteri ve yarış kuşları olarak farklı uçuş özellikleri bulunan tippler çeşitleri geliştirilmişlerdir. Bugün bilinen tipplerler bu kırılmalar sonucu elde edilmişlerdir.

Tip ırkı güvercinler birer performans kuşudurlar. Uzun süreli ve yüksek uçmalarının yanı sıra gece de uçuşlarına devam etmeleri en karakteristik özellikleridir. Bu güvercinler nokta yükseklikte 10 – 15 saat arasında çok rahat uçuşlarını sürdürebilmektedirler. Hava karardıktan sonra da en az 2 saat kadar uçuşlarına devam ettikleri bilinmektedir. Her zaman yuvalarına geri dönme özellikleri, akıllı davranışları, yuvasına çabuk alışması ve enerjik görünümleri ile sempatik ve cana yakındırlar. Uzun uçucu olmaları nedeni ile uçuş için sabahın erken saatlerinde salıverilirler. Sabah 0.6 saatleri uçuş için uygundur. Daha geç saatlerde uçurulduklarında geri gelebilmeleri zorlaşmaktadır. Uçuş sırasında hava koşullarının iyi olmasına dikkat edilmelidir. Her zaman aç olarak uçurulurlar. Ancak uçuştan 2 saat öncesinde sabah 0.4 saatlerinde su içmeleri sağlanır. Çünkü bu kuşlar uçtuktan sonra yere sadece susadıkları için inerler. Yuvalarına geri geldikten sonra akşamüzeri günde bir kez olmak üzere yemlenirler. Verilen yem karışımları içersinde suyu emen taneler olmamasına dikkat edilir. İdeal uçuş grubu  5 – 7 kuştan oluşmaktadır. Uçuş sezonu öncesinde en az 3 ay dinlenmeye alınırlar ve uçurulmazlar. Hatta bu süre içinde kanat telekleri çekilerek yeni tüy gelmesi sağlanır. Bu süre içinde mineral ile vitamin takviyeleri ile çok iyi beslenirler. Bakımları ve yetiştirilmeleri aynı posta güvercinlerinde olduğu gibi özen ve sabır gerektirir.

Fiziki yapı olarak orta büyüklükte kuşlardır. Baştan kuyruğa doğru gidildiğinde incelen bir yapı gösterirler. Başları yuvarlak ve düzgündür. Boyunları orta uzunlukta ve kalınlıktadır. Gaga hafif ince ve orta uzunluktadır. Uzun gaga istenmeyen bir durumdur. Gaga rengi genellikle siyahtır. Ancak bazı renklerde kemik rengi gaga da kabul edilmektedir. Kanatlar kuyruk üzerinde taşınır. Kuyruk 12 telekten oluşur. Dar ve düz bir yapıda olan kuyruk biraz uzun görünümlüdür. Gözler inci göz tabir edilen şekilde açık renkli ve parlak olmalıdır. Çok belirgin olmayan göz çevresi halkası gri renklidir. Kısa ve kuvvetli olan bacaklar  koyu kırmızı renkte olmalıdırlar. Ayaklarda paça bulunmaz. Ülkemizde bazı Tip ırkı güvercinlerin paçalı oldukları bilinmektedir. Bunlar paçalı bazı ırklarla kırılma sonucu geliştirilmişlerdir. Ayak tırnakları genellikle siyah renk olur ancak bazı renklerinde kemik renk tırnak bulunabilir. Tip ırkında bir çok renk çeşidi vardır. Şeritli ve şeritsiz olanları bulunur. Renk üzeri genellikle farklı tonlarda benekli bir yapıya sahiptir.

Ülkemizde son yıllarda yurt dışından getirilerek yetiştirilmeye başlanmış olan bu ırkın fazla yaygın olduğunu söyleyemeyiz. Ara sıra İstanbul ve Bursa gibi büyük kuş pazarlarında rastlanmaktadır. Çanakkale’de Doc. Dr. Türker Savaş’ın 2000 yılından bu yana Almanya’dan  getirdiği damızlıklarla bu ırkı geliştirmeye çalıştığı bilinmektedir. Kendisi ile yaptığım görüşmede uçuş sürelerini 9 saate kadar çıkardığını öğrenmiş bulunuyorum.

 
  BAŞLIKLAR
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  BİLGİ
Umarım güvercinlerle ilgili istediklerinizi bulabilirsiniz .
İyi eğlenceler dilerim.
site kurucusu:S.GÖKTUĞ ÇELİK
DİĞER SİTELER
1-www.guvercinhanesi.tr.gg
2-www.hunkarilerim.tr.gg
3-www.hunkari.tr.gg
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol